22 Eylül 2014 Pazartesi

Gürültü İnsanları

Gerçekliğinden, iyiliğinden ve işeyararlığından emin olmadıkları şeyleri düşünen, dile getiren ve bundan mütevellit yanlış yönlendiren topluluk. Kişi sayısını bulmak için toplam nüfus içerisinde kaç kişinin bu topluluğa dahil olmadığını araştırmak daha kestirme olacaktır.

Niçin yanlış yönlendirirler? Bunun için önce yanlışın doğrunun ne olduğu tanımlanmalı. Bilgi peşindeki insan için yanlış, gerçekten uzak olandır.
Ve insan bilgiyi kovalarken büyük çoğunluğu çağlar boyu hep bilgiden kaçmıştır. İsimlendirmeye, anlamlandırmaya çalışırken bilgiyi kaybetmiş, kendini yarattığı kayba hapsetmiştir. Bu kayıp hali, insanlığa özgü bir kültüre dönüşmüştür. Yan anlamların oluşturduğu bir kültür. Yanlış denemeyecek ama gerçekte olmayan çarpıtılmış gerçekler bütünü. Öğrenmekte olduğumuz ve çocuklarımıza öğrettiğimiz.

Gürültü insanlarıysa bu hapishanenin gardiyanları görevini üstlenirler. Bilgi sevdalısı olupta (kültür değil), gerçeğe ulaşmaya çalışan insanı yaşamı süresince yapayalnız hücrelere tıkıp, nesiller sonra baş tacı eden bu gardiyanlar salt bilgi artıklarıyla beslenirler. Mahkum ettikleri bilgelerin düşüncelerini ve hesaplarını kültürleştirmek, değerini minimuma indirip herkes için anlaşılır hale getirmek (ki bu korkunçtur) bilgelere yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Zira hayatlarını adadıkları bilgi arayışı ve zamanlarını yatırdıkları kitap bankaları anlaşılamaz hale gelmiştir.
Gerçekten sapmak yanlış bir şeydir.

Gerçeğe ulaşmak ve gerçek üzerinden sohbet etmek ise içgüdüsel sebeplerle doğrudur. Değerlerimizi yıkar baştan yazarsak, iyi ve kötüyü yine aynı parçalara ayırdığımızı görürüz ve haksızlık etmek kötü bir şeydir.
İnsanın gerçek arayışı insanla aynı yaştadır. İnsanın hikmeti bir levhaysa ve hikmet bedene özgüyse, vicdan insandan önce doğmuştur.

Haksızlık en çok filozoflara ve dinlere edilir. Bağnaz dinli toplum içinden çıkma dehaların bu eleştirilerini tam değerlendiremeyen gürültü insanları, özünde masum, kültürünce cani dinleri de eleme mantığıyla felsefe ve ilim dışı ilan ediyorlar.

Gürültü insanları engeldir.

Gürültü insanı boştur.

Gürültü insanı seraptır.

Gürültü insanı üretemez. Ancak ordan burdan arakladığı yanlış bilgilerle yorumlar getirebilir. Bunu eğitim sistemleriyle çocuklarına aktarır. Sonucu ise bozuk bir 21. yüzyıl olur. Vebalini çekmek ise, doğal bir şekilde gerçeğe yönelen, evlatlarına kalır.

Bencil yetişkinler ve gürültü insanları.

Bencillik asla ve asla sahip olduğunu korumak veya hakkını almak değildir. Bencillik başkasındakine göz dikmektir. "Ben" sınırlarını bilmemek.

Şayet bugün tüm insanlar tek bir yasalar bütünü altında birleşmiş olsa ve yasalardan biri emin olunmayan şey hakkında konuşmanın yasak olması olsaydı, mahkum bilgeler halk, halk ise mahkum olurdu.
Haklı hakkını almış, gürültü insanı hakettiği yeri bulmuş olurdu.

Bilgiye sahip insanın yalnızlığı, bilgiye ulaşma isteği körelmiş gürültü insanlarından gelir. Yirmi birinci yüzyıl ise bir köreltme operasyonudurr. Yirmi birinci yüzyıl kapitalizmin zirvesi ve madde, materyal odaklı insan yaratımının zirveye en yakın olduğu zaman dilimidir.

Son zamanlarda gürültü insanları dünya genelinde bir sekülerizm hevesi yayarak okullardaki din derslerini kaldırmaya başladı. Dinler materyalizm ve kapitalizme karşıdır. Zira ahlak, erdem ve madde ötesi şeyleri savunurlar. Çıkarcılık, hırsızlık, para dinde hedef değildir. O halde yirmi birinci yüzyıl operasyonunun başarıya ulaşması için dinler ortadan kaldırılmalıdır.

Gürültü insanları öyle korkunç şekilde üremişlerdir ki bugün "insan" dediğimizde akla gelmektedirler. İnsan bu değildir.
Bin yıllar içinde insanlık bu konuma gelmişse eğer, belkide insan budur. Bu durumda vicdanını dinleyen bilgelerin üstinsan mevkisine yükseldiğini görürüz.

Ancak eğer vicdan doğuştansa, insan bu değildir.

Gürültü insanlığı vicdansızlıktır.

Gürültü insanı bilgi dağına tırmanan sevdalının başına zirveden başlayarak gelen çığdır.

Mevcut bilgilerimiz elimize gürültü insanlarınca ulaştırılmıştır ve şüphe edilmelidir.
Öğretmenlerimize kuşkuyla bakmalı, en acımasız sorularla onları sıkıştırmalıyız.
Hayat sorguladığımız kadarı ile anlam kazanır.
Gürültü insanlarının çarpıtılmış anlamları ilgimi çekmiyor.

İlginizi çekmiyor.