21 Kasım 2014 Cuma

İnsanlığımız

Fazla çirkin.

Oyunlarımız ve oyuncaklarımız fazla çirkin.

Çok şey kaybettik insanlığımızdan ve pek az kazandık yalnızlığımızdan.

İyiliklerimizde bile kötülük aranır oldu ve en safımız, maske takmakla suçlandı.
Son ışığımıza gülme dendi ve kısıtlandı.

Mumlarımız söndü, biz sustuk. Susmasak tadımız kaçacaktı.
Tadımız kaçmasın diye taviz verdik.

Her günümüze belki iyiye gider diye uyanıp, iyiye gitsin diye çabalamayanlardık.
Hep bekler, hep pişman olurduk.
Sustuk.

Haykırmak vardı da sustuk. Uysallaşmak, yola girmek aşılandı damarlarımıza, susacaktık illa.
Susmasak tadımız kaçacaktı.

Tadımız pek acıydı ama hiçe yeğlerdik. Taviz verdik.

Dudaklarımız uyuşur, başımız dönerdi düşünmekten, taviz verirdik.

Ah en iyi, en asil davranışta bile bir kötülük, bir kurnazlık arardık. İnsanlığımızı unuttuk.
Tadımız kaçtı.

Özümüze duyduğumuz saygının alçaklığı, vücutlarımızı hor kullanmamız, dilimizin keskinleşip acıtır hale gelmesi ve nice zihin oyunlarımız..

'İnsan'lık mı?
Çirkinliklerimiz.

Fesatlığın ve güvensizliklerin savunma mekanizmaları olarak yansıması pek mide bulandırıcıdır. Bu hale sokanlar utanmalı.
Ve cehennem sırf onlar varolduğu için, var olmalı.

Kötü olmaya ve boşa kürek çekmeye iten yazısız kuralların ve sözlerimizin, düşünülmemiş davranışların ve manevraların yanması, yanabilmesi için cehennem var olmalı.
Tadımız kaçtı zira, cezasız kalmamalı. Vicdan, bunu buyurur.

Vicdan pek dinlenmez gerçi.
Nitekim taviz verdik. Vicdanımızdan. Vicdan da pek kızgın ve kırgın.

Öfkesi ve hüznü ile sarhoş olur geceleri. Vicdan ancak böyle hafifler.
Tatsız içkilerden tat çıkarır.

En iyimizin bile tadı kaçtı ve en iyimiz bile iyiliğinden taviz verip kötüleşti.
Bu zayıf iradedir.

İyinin uysallığı, şekil alırlığı kötüye yol verir.

O halde iyinin iradesi, hayata her koşulda evet diyebilecek kadar güçlü olmalıdır.
İrade solduran, irade zayıflatan ve iradeleri hiçe sayan modern insanlığımıza inat.

Oyuncak ettiğimiz hislerimiz ve oyun gördüğümüz davalarımıza inat.

İnsanlığımızı kazanmalı ve yalnızlığımızı kaybetmeli.

Kötülüklerden iyilik, çirkinliklerden güzellik çıkarmalı. En çirkinimizin güzellerle süslemeli.
Son ışığı yakmalı ve hür kılmalı.

Mumlar yanmalı ve haykırmalı.
Tadımız kaçmalı!