8 Nisan 2018 Pazar

Neden Yakmıyorum?

 Yak bir tane.

 Burada sıkıldığım suratlar ve duymaktan bıktığım laflardan kaçış yolumdan niye döndüğümün yanıtı bulunmaktadır.
 Kaçmak kısmı bir yana, onsuz konuşamamak, pek çok yanı pek tatsız hayatın en tatlı yanı arkadaşlarınla o olmadan keyif bulamamak gibi tarafları bir yana alışmak için kişinin damağını törpülemesi gereken bir alışkanlık olduğu için biraz da.

 Öyle bir alışkanlık ki o olmaksızın her şey olağan seyrinde gidebilir belki daha bile iyi olabilirken, yokluğunda kişiyi eksik, zayıf bırakan; varlığıyla hiçbir yere götürmeyen ancak kişiden nefesini, sesini alan; gözlerinde dolar parlayan reklamcıların başkaca niyetleri olmaksızın ürettikleri 'havalılık' ve 'özgürlük' vaadiyle cep boşaltarak dolandıran; öğrendiklerimiz ve bağdaştırdıklarımız bir kenara, gerçekte alışkanlığın hazzı dışında hiçbir keyif vermeyen, üstelik kendini aratan, kişinin zihnindeki binbir gürültüye birkaç yüz tane daha ekleyen bir tanesi.

 Yararsız anıların kendini sildiği gibi, yararsız eşyaların sadece anı olarak saklandığı ya da çöpe gönderildiği gibi sigarayı da tıpkı vebayı tarihe gömdüğümüz gibi gömmek vakti.

 Artık o, üzerine bile konuşulmayan, yalnızca yaşamımın gelişimini anlatması bakımından değinilecek ve beni yokluğunda basketbol oynarken nefesimi tıkamayıp, yaşlılığımda bile kendi adımı taşıyan ses tonumla konuşmamı sağlayacak bir obje, kimyasal ile çöplüğün birlikte kokusuna sahip bir nesne olarak yer edindi kafamda.

 Sigarayı yalnızca içtiğiniz sürece bırakamazsınız.

 Sigarayı yalnızca içtiğim sürece bırakamam.

 Yak bi' tane?