3 Aralık 2013 Salı

Önyargı - Şartlanmak

Ben dil derslerini yapamıyorum diyen öğrenci yapamıyordur. Yapamayacaktırda.

Çirkin olduğunu düşünen kız hiçbir zaman güzel hissedemeyecektir. Her ne yaparsa yapsın beyni kendini çirkin olduğuna inandırmıştır bi'kere.

Eğer bi'şeyin var olduğuna şartlandırırsan kendini. Olur. Olmasa bile beynin kendi içinde onu yaratır ve olur.

Tüm öğretmenlerin kötü olduğunu düşünen çocuk işini iyi yapan,sürekli gülümseyen bir öğretmenle tanıştığında ona yalancı diyecektir. İyi olamaz çünkü.

Tüm erkeklerin Casanova kıvamında çapkın olduğuna şartlanmış bir kadın her erkek arkadaşından aynı nedenle ayrılacaktır. "Beni aldattığını düşünüyorum"

İnsanların değer verince değişeceğine ve ego yapacağına karar vermiş ise bir beyin, değişmemiş olsa bile değiştiğini görür o insanın.

Kendini şartlandırırsan, olur. Olmasa da.

En aptal olduğuna karar verdiğin bir insan bile kendini şartlandırırsa çok yüksek notlar alabilir, müthiş bir kariyer yapabilir ve "kimmiş aptal? ;)" diyerekten şu şekilde göz kırpabilir sana.

Şartlandırma eğer kendiliğinden oluyorsa, önyargıdır.

Tüm müslümanların cahil olduğuna inanan ergen belki de bir ömür boyu aynı önyargıyla yaklaşacaktır onlara. Kendi düşüncesi olmadığının farkında bile değildir.

Aynı zamanda tüm ateistlere özenti diye bakan insan önyargı geliştirmiştir. Şartlanmıştır.

Anne babasının her söylediğini kesin doğrudur diye düşünen çocuk önyargı geliştirmiştir ufak kafasında. Sonradan büyük hayalkırıklıklarıyla farkeder gerçeği.

Veya her profesör,öğretmen sıfatlı ya da en azından kendisinden daha çok şey biliyor diye yine her dediğini doğru kabul eden insan "etiket"e karşı şartlanmıştır.

Toplumsal "etiket"i adım başı rastlayamayacağınız nadirlikte olan ve "en eğitimli" "en zeki" önyargısıyla toplumun kendi kendini şartlandırdığı proflar,doçentler, siyasiler vb. aslında her şeyin en doğrusunu bilmemekte, tuvalete girince onlarda işemekte ve çatır çutur sevişmekteler eşleriyle.

Her şeyden önemlisi onlarda insanlar.

Kim olduğu önemli değil, hiçbir insanın söylediği %100 kesinlikte doğru olamaz.
Yanlışta olamaz.
İnsan kusursuz değildir ve olamaz.

Biriyle tartışırken "hmm şöyle dedi, acaba ben ne desemde aynı oranda karşılık versem" diye düşünmek yerine önyargılarımızı bir kenara bırakmalı, ne öğrenebilirim, onu nasıl anlayabilirim diye düşünmeliyiz.

Günlük tartışmalarımızda memleket meselesiymişçesine celallenmemeli , "haklı çıkmalıyım" şeklinde şartlanmamalıyız.

Önyargılarımızı kırmalıyız. Çünkü aslında ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyiz.

Sorgulamalıyız doğruları. Çünkü doğru kabul edilen herşey yine bizim, yani kusursuz olamayacak insanların fikirleri.

Sorgulamalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder