9 Haziran 2014 Pazartesi

Mutluluk

Zor değil.

Mükemmeli istemediğin sürece.
"Şu olmazsa bunu yapamam" "bu olmazsa şu olmaz" demediğince.

Eksikleri, yanlışları görmediğince zor değil
Görüp kabullenirsen ya da.
"Olsun be, yanlış olsun" diyebilirsen.

Zor değil.

"Aklınla düşün kalbinle yönet!"

Bir büyüğümün sözü yukarıdaki. Mutluluğun ve başarının formülü.
Nasıl yorumlarsan, ne anlarsan o.

Benim yorumum ; hayatını duygularına göre şekillendirmeli, bu şekli nasıl vereceğini aklıyla çözmeli insan.

Olurda rolleri değişir, duyguların görevini akla verirsen hayatın karman çorman olur.
Maneviyatını kullanmayan işlerinin bile aksadığını görürsün. Sen insansın zira. Duygusal bir varlıksın.
Ruhun var. Bedenini de yöneten o.

Bilincinin yerinde olduğu zamanlarda duygularını ezer geçersin. İstediğin güçlü adam/kadını oynar bitirirsin günü.

Sonra?

Kendinle yalnız kaldığında kendine hesap veremezsin.
İtiraf edemezsin kim olduğunu, isteklerini.
Kendinle konuşmak zorlaşır.

İstemediğin bir işe gidiyorsan her gün, söve söve, geceleri kendini uyutmak mümkün mü?
İstemediğin ama başkalarının "doğru" gördüğü yoldan gidiyorsan, uyuyabilir misin?

Uykuların her gece mezarın olur.

Bilincin veda ettikten sonra, bilinçdışın ile yalnız kaldığında gerçekler kaplar benliğini.

Bölünürsün ikiye zamanla.

Gündüzleri hür, güçlü bir savaşçı, geceleri tanrıya sığınan kız çocuğu olursun.

Yalanların ayakta tutamaz seni.
Erir gidersin, zamanla yokolursun.

"Olsun geleceğim için!" "Olsun, ailem için!" "Olsun, bize bu doğru öğretildi!" "Olsun, çocuklarım için katlanırım!" "Olsun, vatan için!" "Olsun, tecrübeydi!"

Hayır. Yanılsama bunlar.

İnsan hep hayatının kalanında daha bir çok olay yaşayacağını, kederle/mutlulukla karşılaşacağını, insanlarla tanışacağını sanır.

Hayır.

Bu bilinçdışının avuntusudur. "Şu ana kadar başarısızdım ama tüm bunlar ileride başarılı olabilmek için" "Hep hata yaptım çünkü ilerde yapmayacağım" "Daha çok vaktim var"

Hangi ileride? Hangi vaktin?

Gençken ileride dedin, orta yaştayken de ileride dersin ama yaşlanınca anlıyorsun o "ileri"nin hiç bir zaman "şimdi" olmadığını.

Ne istediğini bulmalı ve peşinden koşmalı insan. Arzularını keşfetmeli. En çok kendiyle konuşmalı, kendini çözmeli.
Geleceğini kendini rahat hissettiği ve sevdiği şeylere göre değil, aksine, sevmediği ve rahat etmediği şeylere göre şekillendirmeli.
Ney onu rahatsız ediyorsa, ondan kaçmalı. Sevmediği şeyden uzak durmalı. Sevdiğine yaklaşırken.

Ne ister nerden bilinir ki benlik? Karışık bir mevzu.
Sınavda aklına gelen ilk şıkkı işaretledikten sonra aklına ikincisi gelip şüpheye düşmen gibi. Sürekli tereddütte yaşar insan. Kararsızdır. Çoğunlukla ilk şık doğrudur yinede.
Beynin usb değil zira, müthiş bir makina. Bilinçdışından bulur cevabı yollar sana.
Ne istiyorum diye sorman yeterli o zamansa.

Aklına ilk gelen şıkkı seçmeli
Ve kaçmamalı kendinden.
Kafasında kurup kurup yoracağına kendini
Gidip almalı istediğini
Doğasında olduğu gibi
Bir zamanlar.

Yaşlı değilim veya hoca sakalım yok.

Çokta hayat tecrübem yok.

Okunmuş kitaplarım, dinlenmiş nasihatlerim var.
Ve bunları ciddiye alan bir beynim.

Bir şeyleri bilmek, anlamak için yaşamana gerek yok.
Hazır yaşanmışı var.

Değerini bilirsen tabii yaşanmışlıkların.

Güzel bir gelecek yok, güzel şimdi olmadıkça
Güzel bir ilerisi yok, maziyle barışmadıkça
Mutluluk yok, başkan kalp olmadıkça
İtiraf etmedikçe kendine isteğini
Ve insanlara arzunu
Kaçmayı bırakmadıkça
Sormadıkça kendine.

Martılar, bi' kesin sesinizi ehehe.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder