15 Ocak 2014 Çarşamba

Gerçeklik ve Algı

Gerçeklik nedir ?
Anlaşılır haliyle , "öyle kolay değil işte hayat"taki "hayat" nedir?

İnsanların gerçeklik dedikleri sadece belirsiz kavramlardan oluşuyor. İnsanlar gerçeklik'i doğru ve gerçek kabul ettikleri şeylerle açıklıyor ve hayatlarını bunlara bağlı olarak yaşıyorlar. Ama doğru ve gerçek ne anlama geliyor aslında? Belirsiz , değişebilen kavramlar.

O zaman insanların gerçekliği sadece hayal diyebilir miyiz ?

Şu sıralar 45-50 yaşlarında olan biri için namus, kadının sadece evlendiği erkekle ciddi ve cinsel ilişkiye girmesidir.
13 yaşındaki kız için "istediğimle istediğimi yaparım geri kafalılar yaa!!"dır.

13 yaşındaki de 45 yaşındaki de kendi doğru ve gerçek kabul ettiğini savunuyor. Her insanın farklı gerçekliği varsa, kesin doğrular mı vardır ? Yoksa, beraber yaşayabilmemize olanak tanıyacak , herkesin suyuna azar azar giden etik kurallar mı vardır?

Yaşı büyük olanın her konuda haklı ve daha bilgili olması 100 sene öncesinin gerçekliğidir mesela. O zamanın doğru ve gerçekleri ancak uzun zaman içerisinde bilgi toplamayı gerektiriyordu.

Bugün öyle mi ?

İnternet. Atıyorum Hitler'in hayatı. Yazıyosun arama motoruna , okuyosun , öğreniyosun.

1980lerde tarih öğretmenliği okumuş adamın öğrenmek için yıllarını ayırdığı bilgilere 2 saniyede ulaşıp sadece aylar içinde öğrenebiliyorsun.

Ama olurda o adamla tartışmaya girersen o sana sürekli "Ben yıllarımı ayırdım bu işe, üstelik senden de büyüğüm !11!" kafasıyla cevap veriyor.

Değişim gerçekleşir. Algı zaman alır.

Yaş mevzusu 100 sene önce medyanın yaygınlaşmaya/gelişmeye başlamasıyla değişmiştir. Ama insanlar hala bunu algılayamamış, alışamamıştır.

2014'te en az 6 sayfalık ödev hazırlaması gereken liseli internet sayesinde sadece 10 dakikasını ayırır ve onun için "off bununla mı uğraşıcam"dır.
1979'da okuyan liseli için "okuldan kaçıp kütüphaneye erken gideyim bari hava kararmadan evde olurum"dur.

Algı nedir ?

Aklın ve 5 duyun ile gerçekliği kafanda oturtmandır.

Alışmandır.

Eğer 7 yaşından beri "doğuda bir kürdistan devleti" fikrini duyuyorsan, alışırsın. Normal karşılamaya başlarsın.
Her gün televizyonda eşcinsel karakterleri ve dizideki diğer karakterler tarafından normal karşılandıklarını görürsen, alışırsın. Bir süre sonra erkek-kadın seçeneklerinin yanına "eşcinsel" seçeneğini de eklersin kafanda.

Kıyaslamandır.

1 sene uzun bir zaman. Ama "4 sene şurda çalıştım, 2 sene burda çalıştım bir de 1 sene Zonguldak'ta çalıştım" diye özgeçmişini anlatan sakallı dedeyi dinlerken 4 senenin yanında 1 seneyi azımsarsın.
Amerika 11 Eylül saldırıları sonrası öldürülen her Amerikalıya karşılık 75 müslüman öldürür. Mavi Marmara'da İsrail 9 sivilini öldürür sen "kınarsın" ;
Obama'nın törenlerle, mehter takımıyla karşılandığını izlerken ertesi gün haberlerde başbakanına konuşması için "20 dakika" vermediler diye tartışma çıktığını görünce "ulan biz Türkler amma ezik millet olduk ya" dersin.


Eğitim, zamanında okuyamamış veya evini kıt kanaat geçindiren insanlar için iyi bir meslek, diplomadır.
Farkında insan için öğrendiği her yeni bilgidir. Bonus olarakta bunları yararına kullanmaktır.

Algı, gerçekliği sana aktaran kanaldır. İnsanı hayvandan ayıran yetenektir.

Gerçeklik, perspektifini darlaştıran, yeni bilgiye kapalı hale getiren bir ilüzyondur.

Onun için biraz uçuk olmak lazım. Her şeye objektif (tarafsız) bakabilmek için.
Kapasiteni sınırlandırmamak için.
Hafif deli olmak lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder